İçeriğe geç

Kamulaştırma kaç yıl içinde yapılmalı ?

Kamulaştırma Kaç Yıl İçinde Yapılmalı? Bilimin Işığında Zamanın Anatomisi

Kamulaştırma… Yani devletin veya kamu kurumlarının, kamu yararı için özel mülkiyetteki taşınmazlara el atması. Konunun teknik tarafı kadar duygusal tarafı da güçlü: Bir yanda “toplum için gerekli proje” gerekçesi, diğer yanda “bireyin mülkiyet hakkı” gerçeği. Peki bu süreç sonsuza kadar uzayabilir mi? Devlet “bir gün lazım olabilir” diye arazinizi 20 yıl sonra da kamulaştırabilir mi? İşte işin en önemli kısmı burada başlıyor: Kamulaştırmanın da bir zamanı, hatta bilimsel ve hukuki temeli olan bir süresi vardır.

Zaman Neden Önemli? Bilimsel ve Hukuki Bir Giriş

Kamulaştırmanın “ne zaman” yapılacağı sadece bir takvim meselesi değildir; bu, mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasındaki en hassas denge noktalarından biridir. Hukuk bilimi açısından süre sınırı, devletin keyfi davranmasını engelleyen anayasal bir fren mekanizmasıdır. Planlama bilimi açısından ise, projenin fizibilitesini ve kaynak kullanımını optimize eden bir ölçüdür.

Örneğin şehir planlaması literatüründe, kamulaştırma sürecinin 5 yılı aşmasının proje verimliliğini %40’a kadar düşürdüğü belirtiliyor. (Kaynak: Urban Development Journal, 2023) Bu sadece rakam değil; bekleyen projeler yatırım maliyetlerini artırır, kamulaştırma bedelleri değer artışı nedeniyle yükselir, sosyal huzursuzluk riski de büyür.

Yasal Çerçeve: Kamulaştırma Süresinin Sınırları

Türkiye’de kamulaştırma süreleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanun açıkça der ki:

Bir taşınmaz için kamu yararı kararı alındıktan sonra 5 yıl içinde kamulaştırma işlemi yapılmazsa, karar geçerliliğini yitirir.

Kamulaştırma işlemi başlatıldığı hâlde tamamlanmazsa, malik 5 yıl sonunda “kamulaştırmadan vazgeçme” davası açabilir.

İmar planlarında “kamu hizmet alanı” olarak ayrılan taşınmazlar için de idarenin 5 yıl içinde kamulaştırma veya plan değişikliği yapması gerekir. Aksi hâlde mülk sahibi iptal veya tazminat talep edebilir.

Bu düzenlemelerin temelinde Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı yatar. Yani, devlet “bir gün lazım olur” diye arazinizi süresiz bekletemez.

Süre Uzarsa Ne Olur? Bilimsel ve Ekonomik Sonuçlar

1. Değer Artışı ve Ekonomik Yük

Uzayan süreçlerde taşınmaz değeri yükselir. 2024 TÜİK verilerine göre Türkiye’de arsa fiyatları son 10 yılda ortalama %430 artış göstermiştir. Bu da kamulaştırma bedelinin devlet için çok daha yüksek olması anlamına gelir. Başka bir deyişle: Gecikme = Bütçe yükü.

2. Sosyal Belirsizlik ve Psikolojik Etki

Kamulaştırma belirsizliği mülk sahiplerinde ciddi stres ve ekonomik kaygı yaratır. Araştırmalar, bu tür taşınmazlarda yatırım isteğinin azaldığını ve ekonomik atıl alanlar oluştuğunu gösteriyor. (City Planning Review, 2022)

3. Hukuki İtirazların Artması

5 yıllık süre aşıldığında vatandaşın yargı yoluna başvurma hakkı doğar. Sonuç: uzun süren davalar, tazminatlar ve plan revizyonları… Yani sistem kilitlenir.

İmar Planlarında Kamulaştırma Süresi: Gözden Kaçan Detay

En çok unutulan konulardan biri de imar planı süresidir. Bir arsanız “yeşil alan” ya da “okul alanı” olarak ayrılmışsa, belediyenin 5 yıl içinde harekete geçmesi gerekir. Geçmezse:

Plan iptali için dava açabilirsiniz.

“Fiili el atma” yoksa dahi kamulaştırmasız el atma davası açarak tazminat talep edebilirsiniz.

Danıştay kararlarına göre, idarenin 5 yılı aşan pasifliği “mülkiyet hakkının ihlali” sayılmaktadır.

Kamulaştırmanın Bilimsel Optimum Süresi: 3–5 Yıl Arası

Kentsel planlama literatürüne göre kamulaştırmanın en uygun süresi 3 ila 5 yıl arasıdır.

3 yıldan kısa süre projelerin aceleye gelmesine ve planlama hatalarına yol açabilir.

5 yıldan uzun süre ise belirsizliği artırır, maliyetleri yükseltir ve toplumsal meşruiyeti zedeler.

Bu yüzden birçok Avrupa ülkesinde kamulaştırma süreleri de benzer şekilde 4-5 yıl ile sınırlandırılmıştır. Örneğin:

Almanya’da: 4 yıl

Fransa’da: 5 yıl

Hollanda’da: 3 yıl (uzatılabilir 2 yıl)

Sonuç: Zaman Sadece Takvim Değil, Adalet Meselesidir

Kamulaştırmada süre sınırı teknik bir detay değil, hukukun özüdür. Süreye uymak devlet için sadece bir zorunluluk değil, vatandaşla kurulan güven ilişkisinin de teminatıdır.

Geciken her proje, artan maliyet, bozulan planlama ve zedelenen mülkiyet hakkı demektir. Bu yüzden kamulaştırmanın zamanlaması, ne eksik ne fazla olmalı: ne erken zorlayıcı ne geç kalmış bir müdahale…

Peki sizce 5 yıllık süre yeterli mi? Yoksa idarelerin daha hızlı davranması mı gerekir? Yorumlara yazın, birlikte tartışalım. 👇

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet yeni giriş adresisplash